Duygudurum bozuklukları hem toplumda hem de klinik ortamlarda en sık karşılaşılan psikiyatrik bozukluklardır. Bu yönüyle, depresyon sadece psikiyatrik açıdan ele alınması beklenen bir ruhsal sorun olmanın ötesinde, bir toplum sağlığı sorunudur. Bir toplum içindeki yaygın tutumlar ve kültürel farklılıklar depresyonun ortaya çıkışı, klinik özellikleri ve dolayısı ile o toplumdaki yaygınlığı gibi değişkenler üzerine etki etmektedir. Bu durum, ülkemiz için epidemiyolojik veri üretmenin, ulusal düzeyde toplum sağlığına yönelik politikaları belirlemek açısından önemini ortaya koymaktadır. Kültürel özelliklerimizi de dikkate alan, kendimize özgü tanı araçları geliştirmek de, psikiyatrik epidemiyoloji alanında veri sağlama sürecinin önemli bir parçası olarak düşünülmelidir.