Majör Depresyonda Randomize Kontrollü İntranazal Ketamin Çalışması
Majör Depresyonda Randomize Kontrollü İntranazal Ketamin Çalışması
Künyesi:
A Randomized Controlled Trial of Intranasal Ketamine in Major Depressive
Disorder.
Lapidus KA, Levitch CF, Perez AM, Brailler JW, parides MK, Soleimani L, Feder A,
Iosifescu DV, Charney DS, Murrough JW.
Biological Psychiatry, Nisan 2014
Bağlantı:
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/?term=Lapidus+KA%2C+Levitch+CF%2C+Perez+AM
Özet:
Amaç
- Mevcut antidepresan ilaç tedavilerinin etki başlangıcının geç olması
aşılması gereken önemli bir sorun gibi görünmektedir. Tedaviye yanıtsızlığın
da önemli oranlarda olması nedeniyle, yeni etki mekanizmalarına sahip, hızlı
etki eden antidepresan ilaç adaylarına yönelik araştırmalar devam
etmektedir.
- Son yıllarda yapılan çalışmalarda, glutamat sisteminin depresyon ve
antidepresan tedavi etkinliğindeki rolü vurgulanmaya başlanmış, glutamat
NMDA reseptör antagonisti olan ketaminin damar içi uygulamalarının hızlı
beliren antidepresan etkileri ile ilgili bulgular heyecanla karşılanmıştır.
- Bir tedavinin damar içi uygulanmasının gerekmesi, beraberinde getirdiği
altyapı gereksinimi ve hastada yol açacağı konforsuzluk nedeniyle
yaygınlaşmayı sınırlandırabilir. Bu sınırlılık intranazal kullanımla
aşılabilir.
- Halihazırda anestezik ve analjezik etkileri nedeniyle ketamin etkin bir
şekilde kullanılmaktadır. Bu çalışmada, en az bir antidepresan ilaç
tedavisiyle yanıt alınamamış hastalarda, tek doz, 50 mg intranazal ketamin
uygulanmasının antidepresan etkilerinin incelenmesi hedeflenmiştir.
Yöntem
- En az bir antidepresan kullanımına rağmen tedaviye yanıt alınamamış,
yapılandırılmış klinik görüşmeyle majör depresyon dışında Eksen 1 tanısı
konulmayan, psikotik belirtilerin eşlik etmediği depresyon hastaları
çalışmaya dahil edilmiştir.
- Ölçütleri karşılayan ve çalışmayı tamamlayan 18 hasta, rastgele
ketamin-plasebo veya plasebo-ketamin gruplarına atanmıştır. Hastaların
antidepresan ilaç tedavilerine aynı dozda devam etmelerine izin verilmiştir.
Hastalara ketamin hidroklorür veya plaseb intranazal olarak en az yedi gün
arayla, çift-kör, çapraz desenle uygulanmıştır.
- Hastalar uygulamadan sonra güvenlikle ilgili değerlendirme amacıyla dört
saat gözetim altında tutulmuş, uygulama sonrasındaki yedi gün içinde belirli
aralıklarla antidepresan etki değerlendirilmiştir.
Bulgular
- Uygulamadan 24 saat sonra Montgomery-Asberg Depresyon Değerlendirme
Ölçeği ile yapılan değerlendirmeyle, ketamin sonrası % 44, plasebo sonrası %
6 yanıt saptanmıştır (p<0.001).
- Depresyon belirti şiddeti ile ilgili toplam ölçek puanında ilk 24 saat
içindeki düşüş ketamin uygulaması ile plasebo uygulamasından anlamlı olarak
yüksektir (ortalama 7,6 ± 3,7 puan)
- Antidepresan etkide ketamin ve plasebo arasındaki farklılık uygulamadan
72 saat ve 7 gün sonra yapılan değerlendirmelerde saptanmamıştır.
- En sık görülen yan etkiler uygulama sonrası ilk değerlendirmede (40.
dakika) disosiyatif belirtilerdir; tüm yan etkiler ilk dört saatle sınırlı
kalmıştır. Psikotik belirtilere yönelik değerlendirmeyle (Kısa Psikiyatrik
Derecelendirme Ölçeği) çok sınırlı bir artış saptanmamıştır. Hasta
bildirimleri ve disosiyatif belirti değerlendirme araçlarıyla (Klinisyen
Değerlendirmeli Durumsal Disosiyasyon Ölçeği) saptanan yan etkiler, ketamin
ve plasebo uygulamaları arasında istatistiksel olarak karşılaştırılmamıştır.
- Tüm hemodinamik değişiklikler ilk 4 saat içinde gerçekleşmiş ve ek
müdahale gerektirmemiştir. Sistolik kan basıncı değerlerinde, uygulama
öncesine göre küçük bir artış (ortalama 7.6 mm Hg) gözlenmiştir.
Sonuç
- İntranazal ketamin uygulamasının hızlı gelişen, kısa süreli antidepresan
etkilerine işaret eden ilk kontrollü çalışmadır.
- Damar içi ketamin uygulaması ile daha önce bildirilen depresyon belirti
şiddetindeki azalma büyüklüğü açısından fark yoktur. Ancak yanıt (belirti
şiddetinin başlangıç düzeyinin % 50’sinin altına düşmesi) damar içi
uygulamada, intranazal ketaminden daha fazla görünmektedir.
- İntranazal uygulama sonrasında bu çalışmada saptanan kan ketamin ve
metabolit düzeyleri, damar içi uygulama ile elde edilenlerden düşüktür.
Biyoyararlanım açısından karşılaştırıldığında ketamin damar içi uygulamanın
altında bir dozda uygulanmıştır. Hemodinamik yan etkilerin de, damar içi
uygulamadan daha hafif saptanması, bu durumla ilişkilendirilmiştir.
- Antidepresan tedavi direncinin sadece bir antidepresan ilaca yanıt
vermemiş olmak olarak tanımlanması nedeniyle, diğer çalışmalardakinden daha
az dirençlli bir örneklemi olan bu çalışma, sınırlı sayıda hastada
yapılmışsa da, ketaminin intranazal uygulanmasının hızlı ve kısa süreli
antidepresan etkileri olduğuna, görece güvenilir olduğuna işaret etmektedir.
Hazırlayan: Dr. Koray Başar