Madde Kullanımına Bağlı Gelişen Psikozun Şizofreni veya Bipolar Bozukluk’a Dönüşüm Oranları ve Yordayıcıları

Madde Kullanımına Bağlı Gelişen Psikozun Şizofreni veya Bipolar Bozukluk’a Dönüşüm Oranları ve Yordayıcıları

Makalenin Künyesi: Kejser Starzer MS, Nordentoft M, Hjorthoj C.

Rates and Predictors of Conversion to Schizophrenia or Bipolar Disorder Following Substance-Induced Psychosis.

Am J Psychiatry 175:343-350.

Bağlantı: https://ajp.psychiatryonline.org/doi/abs/10.1176/appi.ajp.2017.17020223

Amaç: Bu çalışmada madde kullanımına bağlı gelişen psikozun şizofreni ya da bipolar bozukluğa dönüşüm oranları ve bu dönüşümün başlıca yordayıcıları araştırılmıştır.

Yöntem: Danimarka ulusal kayıt sistemleri kullanılarak 1994-2014 yılları arasında madde kullanımına bağlı gelişen psikoz tanısı alan tüm hastalar (n=6788) çalışmaya dahil edilmiştir. Dışlama ölçütleri hastaların önceden şizofreni ya da bipolar bozukluk tanıları almaları şeklinde belirlenmiştir. Çalışmaya alınan hastalar bazı kriterler esas alınarak (şizofreni ya da bipolar bozukluk tanısı alıncaya kadar, Ağustos 2014 tarihine kadar, ölene ya da göç edene kadar gibi) izlenmiştir.

İstatistiksel Analiz: Kaplan-Meier yöntemi kullanılarak madde kullanımına bağlı gelişen psikozun şizofreniye ya da bipolar bozukluğa dönüşüm oranlarının kümülatif olasılıkları hesaplanmıştır. Ayrıca tüm değişkenler için tehlike oranları (hazard ratio) hesaplanmıştır.

Bulgular: Çalışmaya dahil edilen hastaların %75’i erkek olup, psikozların %34’ünün alkol, %22’sinin esrar, %27’sinin ise karışık/diğer madde kullanımına bağlı olarak ortaya çıktığı bildirilmiştir. Psikozun başlangıç yaşının kullanılan maddeye göre değiştiği; alkol, opiyat ve sedatif kullanımına bağlı olanlarda başlangıç yaşının ortalama 45 yaş üzerinde, diğer maddelerde ise 30 yaşın altında olduğu görülmüştür.

Genel olarak bu hastaların şizofreni ya da bipolar bozukluğa dönüşüm oranı %32.2 olarak bulunmuştur. Şizofreni için bu oran %26.0, bipolar bozukluk için ise %8.4’tür. Madde tiplerine göre analiz edildiğinde dönüşüm oranlarının %22 ile %47 arasında değiştiği izlenmiştir. En yüksek oran esrar kullanımına bağlı gelişen psikoz için saptanmış olup, esrar kullanımına bağlı gelişen psikozun en fazla şizofreniye dönüşüm gösterdiği saptanmıştır (%41.2).

Risk faktörleri incelendiğinde erken yaşın (özellikle 16-25 yaş aralığı) şizofreni gelişimi açısından risk faktörü olarak bulunmuştur. Psikoz sonrasında kendine yönelik zarar verici davranışların bulunması ise hem şizofreni hem de bipolar bozukluk gelişimi için riskli bulunmuştur. Şizofreni için tehlike oranı 77.3 olarak saptanmış, en yüksek oran esrar psikozuda 101.7, en düşük oran ise opiyat psikozunda 23.4 olarak bulunmuştur. Bipolar bozukluk için ise toplam tehlike oranı 24.4 olarak bildirilmiştir. Olguların yaklaşık olarak yarısında şizofreni psikoz sonrası ilk 3 yıl içinde ortaya çıkarken, bipolar bozukluğun ilk 5 yıl içinde ortaya çıktığı tespit edilmiştir. Şizofreni gelişimi için kişilik bozukluğu, yeme bozukluğu ve madde kullanım bozukluğu varlığının, bipolar bozukluk için ise kişilik bozukluğu, tek uçlu depresyon ve anksiyete bozukluğu varlığının yordayıcı olduğu bulunmuştur.

Sonuç: Her ne kadar madde kullanımına bağlı gelişen psikozun ileride gelişebilecek psikiyatrik bozukluklar ile ilişkisinin niteliği net olarak bilinemese de, bu çalışma özellikle esrar kullanımına bağlı gelişen psikozun şizofreni ve bipolar bozukluk için önemli bir risk faktörü olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. Kayıt sistemleri incelenerek yapılan bir kohort çalışması olması itibariyle madde kullanım miktarı, hastaların psikoz sonrasındaki madde kullanım durumları gibi faktörlerin incelenememiş olması çalışmanın başlıca kısıtlılıklarıdır. Erken tanı ve tedavinin bu psikiyatrik bozuklukların seyri üzerindeki etkileri düşünüldüğünde çalışmadan elde edilen sonuçlar madde kullanımına bağlı psikoz geçiren hastaların uzun süre izlenmeleri gerektiğine işaret etmektedir.

Hazırlayan: Dr. Erguvan Tuğba ÖZEL KIZIL