Borderline Kişilik Bozukluğunda Eşikaltı Belirtilerin 16 Yıllık Takipte Değişkenliği

Borderline Kişilik Bozukluğunda Eşikaltı Belirtilerin 16 Yıllık Takipte Değişkenliği

Araştırmanın Künyesi:
Fluidity of the Subsyndromal Phenomenology of
Borderline Personality Disorder Over 16 Years of
Prospective Follow-Up
Mary C. Zanarini, Ed.D., Frances R. Frankenburg, M.D., D. Bradford Reich, M.D., Garrett M. Fitzmaurice, Sc.D.
AJP in Advance (doi: 10.1176/appi.ajp.2015.15081045)

Bağlantı:
http://ajp.psychiatryonline.org/doi/abs/10.1176/appi.ajp.2015.15081045?journalCode=ajp

Özet
Giriş

  • Borderline kişilik bozukluğunda yapılmış iki prospektif çalışma (McLean Study of Adult Development (MSAD) ve Collaborative Longitudinal Personality Disorders Study) beraber değerlendirildiğinde prognoz ve tedavi açısından umut vaat etmektedir.
  • Buna rağmen borderline kişilik bozukluğu belirtilerinin seyrine çok az ilgi duyulmuştur. MSAD, 10 yıllık takipte 24 belirtinin tamamının anlamlı olarak azaldığını ancak karşılaştırma grubuna göre belirgin yüksek kaldığını göstermiştir.
  • MSAD çalışmasındaki 10 yıllık takipte belirtilerin remisyona girme süreleri belirlenmiş ve akut olarak tanımlanan 12 belirti ile mizaçla ilişkili olarak tanımlanan 12 belirti bulunmuştur. Akut belirtiler: duygusal instabilite, ciddi kimlik bozuklukları, psikoz benzeri düşünceler, madde kötüye kullanımı, cinsel sapma, kendini yaralama, manipulatif intihar girişimleri, fırtınalı ilişkiler, insanları devalüasyon/manipulasyon, insanlara zahmetli olma, ciddi tedavi regresyonları, tedavide karşı aktarım sorunları/ “özel” ilişkiler; mizaçla ilişkili belirtiler: kronik major depresyon, kronik anksiyete, kronik boşluk yalnızlık hissi, kronik öfke/kızgın hareketler, kronik umutsuzluk hissi, dürtüsel davranışlar, sanrısal olmayan paranoya, sıra dışı algı deneyimleri, genel dürtüsellik, yalnızlığa tahammülsüzlük, terk edilme/yok edilme korkuları, aşırı yardım arayışı, sömürülme/mazoşizm olarak belirlenmiştir.   
  • Akut belirtiler bozukluk için en iyi göstergelerdir (hem dramatik hem de çok spesifik) ve yatarak tedavi gibi pahalı psikiyatrik bakıma yol açan en büyük sebepler olması bakımından şizofreninin pozitif semptomlarına yakındır. Tersine mizaçla ilişkili belirtiler borderline kişilik bozukluğuna spesifik değildir ve süregiden psikososyal bozuklukla ilgilidir, bu bakımdan şizofreninin negatif belirtilerine yakındır.

Amaç

  • Bu çalışmada, çalışma grupları 6 yıl daha takip edilmiştir.
  • Borderline kişilik bozukluğunun 24 semptomunun 2-4 yıllık remisyonların kümülatif oranının ve bunları takip eden rekürrenslerin kümülatif oranının 16 yıllık takiple belirlenmesi amaçlanmıştır.

Yöntem

  • Borderline kişilik bozukluğu kriterlerine sıkı bir şekilde uyan 290 yatan hasta ve eksen 2 karşılaştırma grubu (borderline olmayan eksen2 tanısı almış) olarak 72 hasta yarı yapılandırılmış tanısal görüşmelerle (DSM-III-R Eksen 1 için yapılandırılmış görüşme, Borderline hastalar için revize edilmiş klinik görüşme, DSM-III-R kişilik bozukları görüşmesi) değerlendirilmiştir. Aynı materyaller 2 yıl aralıklarla 8 blok şeklinde uygulanmıştır.
  • Remisyon, borderline kişilik bozukluğu semptomlarından bahsedilen semptomun 2 yıl süreyle karşılanmaması olarak tanımlanmış, ayrıca 4 yıl süren remisyonlar çalışılmıştır. Rekürrens 2 yıllık remisyondan sonra bahsedilen semptom için kriterlerin karşılanması olarak tanımlanmış, ayrıca 4 yıllık remisyondan sonra rekürrensler de çalışılmıştır.

Bulgular

  • 2 yıllık remisyon oranları her iki grup için de oldukça yüksek bulunmuştur. Borderline hastalarda 24 semptomun her birinin kümülatif iyileşme oranı %64-100 arasında, karşılaştırma grubunda %77-100 arasında saptanmıştır.
  • Borderline hastaların remisyona ulaşma hızı belirgin şekilde daha yavaş olmuştur.
  • Her iki grupta da semptomların 4 yıllık remisyon oranı, 2 yıllık remisyon oranından anlamlı şekilde düşük saptanmıştır.
  • 16 yıllık takipte 2 yıllık remisyon sonrası rekürrens borderline hastalar arasında %34-98, karşılaştırma grubunda %4-%94 arasında saptanmıştır.
  • 4 yıllık remisyon sonrası rekürrens oranı borderline hastalarda %18-96, karşılaştırma grubunda %0-%85 arasında saptanmıştır.
  • 2 yıllık remisyon sonrası borderline hastalarda semptomların belirgin derecede daha hızlı rekürrens olduğu saptanırken, 4 yıllık remisyon sonrası rekürrenste hiçbir semptom için anlamlı fark saptanmamıştır.
  • Bu bulgular semptomların gidişatının hastalığın remisyon ve rekürrenslerle giden doğasından çok daha dalgalı olduğunu göstermesi bakımından önemlidir.
  • Borderline kişilik bozukluğunun 12 akut belirtisi (kendine zarar verme, yardım arama amaçlı intihar girişimi vb) 2 yıllık ve 4 yıllık periyodlarda gerilemeye mizaçla ilişkili 12 belirtiye (kronik öfke/sık kızgın davranışlar, yalnızlığa tahammülsüzlük vb) göre daha yatkındır. Ayrıca bu belirtilerin 2 ve 4 yıllık remisyonlardan sonra tekrarlama ihtimali daha düşük bulunmuştur.

Sonuç

  • 24 semptomda 2 yıllık remisyon her iki grupta çok sıktır.
  • 2 yıllık remisyon sonrası rekürrens sıklığı 4 yıllık remisyon sonrası rekürrens sıklığına göre fazladır.
  • Eksen 2 kontrol grubu, borderline hastalara göre daha fazla 2 yıllık remisyon ve daha az rekürrens oranına sahiptir
  • Mizaçla ilişkili semptomlara göre akut semptomların remisyon oranı daha fazla, rekürrensi daha azdır.

Hazırlayan: Dr. Çiğdem Çelik